slow down - Türkçe İngilizce Sözlük

slow down

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"slow down" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 12 sonuç

İngilizce Türkçe
Common Usage
slow down f. yavaşlatmak
We cannot reject these people simply because we do not want to slow down our kind of Europe.
Sırf kendi Avrupa'mızı yavaşlatmak istemediğimiz için bu insanları reddedemeyiz.

More Sentences
slow down f. yavaşlamak
International trade has slowed down.
Uluslararası ticaret yavaşladı.

More Sentences
Technical
slow down f. yavaşlatmak
That would only slow down the decisions.
Bu sadece kararları yavaşlatacaktır.

More Sentences
slow down f. yavaşlamak
Economic activity in Turkey slowed down markedly in the second half of 1998.
Türkiye'de ekonomik aktivite, 1998'in ikinci yarısında belirgin şekilde yavaşladı.

More Sentences
General
slow down f. hızını almak
slow down f. ağırlaşmak
slow down f. hızını eksiltmek
slow down f. ağırlaştırmak
slow down f. hafiflemek
Technical
slow down f. hızını düşürmek
slow down f. hızı azaltmak
Marine
slow down f. yol kesmek

"slow down" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 15 sonuç

İngilizce Türkçe
Speaking
please slow down! expr. lütfen yavaşla!
Please slow down.
Lütfen yavaşla.

More Sentences
General
be unable to slow down f. hızını alamamak
slow something down f. ağırlaştırmak
slow (down) the tempo f. tempoyu düşürmek
one's tempo slow down f. temposu düşmek
slow down the aging process f. yaşlanmayı geciktirmek
slow down the aging process f. yaşlanmayı geciktirici etkisi olmak
slow down the speed f. hızı düşürmek
slow down the speed f. hızı azaltmak
slow down the time f. zamanı yavaşlatmak
Phrasals
slow someone down f. birinin hızını kesmek
Speaking
slow down! ünl. ağır ol
Automotive
slow down indicator i. yavaşla lambası
Sport
slow down the tempo f. tempoyu düşürmek
Football
slow down the tempo f. oyunu soğutmak